Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takip Artık Online Olarak Yürütülecek 19 Aralık 2018
Abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların takibine ilişkin büyük değişiklikler getiren Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun (“Kanun”) 19 Aralık 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

Abonelik sözleşmelerinden kaynaklanan para alacaklarına ilişkin uygulanacak yeni takip usulüne ilişkin aşağıda bilgi vermek isteriz.
1. Kanun Hangi Sözleşmeleri ve İcra Takiplerini Kapsamaktadır?
Kanun, tüketicinin belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan sözleşmeler ve mevzuatta düzenlenen diğer abonelik sözleşmeleri ile bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan ve avukatla takip edilen ilişkin icra takiplerini kapsamaktadır.
Örneğin; elektrik, su, doğalgaz, internet, telefon vb. abonelik sözleşmeleri ile bu sözleşmeler kapsamında sunulan hizmet karşılığında tanzim edilen faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan icra takipleri Kanun kapsamındadır. Sayılan icra takiplerinin Kanun kapsamında değerlendirilebilmesi için ayrıca avukatla takip edilmesi gerekmektedir.
2. Kanun kapsamındaki icra takipleri nasıl başlatılacaktır?
Kanun kapsamındaki icra takiplerinin işlemlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla UYAP (Ulusal Yargı Ağı Platformu) bünyesinde Merkezi Takip Sistemi oluşturulacaktır.
İcra takibini başlatmak amacıyla alacaklı avukatı Merkezi Takip Sisteminde yer alan takip talebini dolduracaktır. Bu talepte; alacaklı ve avukatı ile borçlunun kimlik bilgileri ve varsa iletişim bilgileri, alacak ve uygulanacak faize ilişkin bilgiler, takip dayanağı olan belgelere ilişkin bilgiler ve yetkili icra dairesi bilgileri doldurulmaktadır.
Takip talebi doldurulduktan ve takip masrafları elektronik ortamda ödendikten sonra güvenli elektronik imza ile onaylanır ve sisteme kaydedilir. Kayıt ile birlikte Merkezi Takip Numarası alınır ve icra takibi başlamış kabul edilir.
Sisteme kayıt ile birlikte sistem tarafından otomatik olarak takip talebinde girilen bilgilere uygun olarak şablon bir ödeme emri düzenlenir ve tebligata ilişkin bilgileri PTT’ye iletilir.
3. Ödeme Emrinin Tebliği ve Ödeme Nasıl Gerçekleştirilecektir?
Ödeme emri PTT tarafından çıktı alınarak borçluya tebliğ edilecektir. Tebligata ilişkin Tebligat Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
Tebliğ durumunu gösterir mazbata PTT tarafından sisteme yüklenecek ve mazbata aslı bildirilen icra dairesine gönderilecektir.
Bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde sistem üzerinden alacaklı avukatı tarafından talepte bulunularak adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine tekrar tebligata çıkarılacaktır.
Bu adrese de ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde alacaklı avukatının talebi üzerine takibe icra dairesinde devam edilerek sistem üzerindeki takip kapatılır.
Ödeme emrinin tebliği üzerine ise ödeme, ödeme emrinde belirtilen hesap numarasına yapılması üzerine takip sona erecektir. Ödeme miktarından harç miktarı ayrıldıktan sonra ödeme ilgili hesaba aktarılacaktır.
4. Ödeme Emrine İtiraz Nasıl Yapılacaktır?
Borçlu, ödeme emrini tebliğ aldıktan sonraki yedi gün içerisinde herhangi bir icra dairesine başvurarak ödeme emrine itiraz edebilir.
İtiraz, icra dairesi tarafından sisteme yüklenerek itirazın aslı yetkili icra dairesine gönderilir. Borçluya takibe itiraz ettiğine dair ücretsiz bir alındı belgesi verilecektir.
Borçlu dilerse Merkezi Takip Sistemi üzerinden güvenli elektronik imza kullanarak da itiraz edebilir.
İtiraz üzerine icra takibi duracak olup duran takibe ilişkin İcra ve İflas Kanunu hükümleri uygulanacaktır.
İtiraz, itirazın sisteme yüklendiği tarihi izleyen beşinci günün sonunda alacaklı avukatına tebliğ edilmiş sayılır.
İtiraz üzerine alacaklı avukatı tarafından itirazın kaldırılması için icra dairesinin bağlı bulunduğu mahkemeden talepte bulunması gerekmektedir, mahkeme talebi dosya üzerinden, duruşma yapılmaksızın, inceleyerek karar verecektir.
5. Ödeme Emrine İtiraz Edilmemesi veya İtirazın İptali Halinde Ne Olacaktır?
Ödeme emrine itiraz edilmemesi veya itirazın iptali halinde takip konusu bedelin ödenmemesi üzerine İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca icra takibine devam olunacak ve haciz işlemlerine başlanacaktır.
Yukarıda anıldığı üzere icra takibine devam edilmesinin mümkün olduğu hallerde alacaklı avukatı haciz talebinde bulunmaksızın UYAP üzerinden borçlunun malvarlığı olup olmadığını sorgulayabilir. Söz konusu sorgulama borçlunun malvarlığı hakkında detaylı bilgi vermeyecek olup sadece malvarlığı olup olmadığını tespit etmeye yardımcı olacaktır. Sorgulama sonrasında borçlunun malvarlığının tespiti halinde UYAP üzerinden de haciz talebinde bulunulabilir.
Ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içerisinde haciz talep edilmezse takip düşecektir, bu süreye itirazın iptali için açılan dava açılması halinde dava tarihi ile kararın kesinleştiği tarih arasındaki süre hesaba katılmayacaktır.
6. Kanunun İlgili Hükümleri Ne Zaman Yürürlüğe Girecektir?
Kanun kapsamındaki icra takiplerine ilişkin anılan hükümler 1 Haziran 2019’da yürürlüğe girecektir.
Kanun kapsamındaki icra takiplerine ilişkin anılan hükümler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte devam etmekte olan takipler hakkında uygulanmayacaktır.
Diğer Haberler
-
20.10.2025
Borçlu Dışındaki Kişiye Ait Malların Haczi ve Hukuki Hakların Korunmas
İcra takibi sürecinde borçlunun malvarlığına dahil olmayan üçüncü kişilere ait malların haczi, uygulamada sıkça karşılaşılan ve ciddi mağduriyetlere yol açan bir durumdur. Özellikle eşler arasında mal rejimi kaynaklı belirsizlikler ile birlikte mülkiyet ilişkileri, icra işlemlerinde mülkiyetin kime ait olduğunun doğru şekilde tespitini zorlaştırmaktadır. Bu kapsamda, borçlunun eşinin veya bir başka üçüncü kişinin malı üzerine haciz tatbik edilmesi halinde başvurulabilecek hukuki koruma yollarının en önemlisi istihkak iddiasıdır.
-
19.10.2025
Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü
Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.
-
16.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
14.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
24.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.
-
18.9.2025
Yargıtay İBK ile Rekabet Yasağına Aykırılık Davalarında Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğuna Karar Verilmiştir
1. Giriş Rekabet etmeme borcu, işçinin işverene karşı olan sadakat borcunun bir türüdür. İşçi, iş sözleşmesinin devamı süresince işverenle rekabet etmemeyi sadakat borcu kapsamında üstlenmektedir. Bununla birlikte, Türk hukukunda iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmesini yasaklayan herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Fakat taraflar, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra işçinin işverene karşı rekabet etmemesini serbest iradeleri ile kararlaştırabilmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447. maddeleri arasında da işçi ile işveren arasında kurulabilecek rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin düzenlemeler ve sınırlamalar yer almaktadır.
-
15.9.2025
Transfer Ücreti: Hukuki Niteliği ve Uygulamadaki Yeri
1. Giriş Transfer ücreti, İş Kanunu'nda doğrudan tanımlanmış bir kavram olmayıp, uygulamadaki çerçevesi ve hukuki niteliği büyük ölçüde Yargıtay kararları ile şekillenmiştir. Özellikle rekabetin yoğun ve uzman iş gücünün sınırlı olduğu sektörlerde gündeme gelen bu uygulama, işverenlerin çalışan politikaları bakımından dikkatle ele alınması gereken bir ödeme türüdür.
-
4.9.2025
İş Gücü Piyasalarında Rekabet: Kaçınılması Gereken İnsan Kaynakları Uygulamaları
Piyasaların sağlıklı işleyişini temin etmek, rekabeti engelleyen uygulamaları tespit etmek ve ihlallere yönelik yaptırımlar uygulamakla görevli olan Rekabet Kurumu ("Kurum"), 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ("Kanun") uyarınca girdi ve çıktı piyasaları arasında ayrım gözetmeksizin çalışmalar yürütmektedir. İş gücü piyasaları, son dönemde teşebbüslerin girdi piyasalarında rekabet ettikleri başlıca alanlardan biri olarak öne çıkmış ve çeşitli ek dinamiklerin de etkisiyle, Kurum'un artan ölçüde odaklandığı bir piyasa haline gelmiştir. 21 Kasım 2024 tarihinde Kurum tarafından kabul edilen İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz ("Kılavuz"), iş gücü piyasalarında rekabet ihlallerinin önlenmesine ilişkin önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Bu bültende, Kılavuz ve Kurum bünyesinde görev yapan Rekabet Kurulu'nun ("Kurul") kararları ışığında (i) rekabet hukukunun işgücü piyasalarına uygulanmasıyla ilgili temel bilgi ve prensipler ve (ii) iş gücü piyasalarında rekabet ederken dikkat edilmesi gereken temel yasaklı uygulamalar ele alınacaktır.
-
28.8.2025
İşçinin Uzun Süre Boyunca Raporlu Olması İşverene İş Sözleşmesini Feshetme Hakkı Verir Mi?
İşçi-işveren ilişkilerinde, uzun süreli sağlık raporlarının iş sözleşmesinin akıbetini doğrudan etkilemesi hem çalışanlar hem de işverenler açısından kritik bir öneme sahiptir. Özellikle belirli bir süre boyunca devam eden kesintisiz rapor süreleri, İş Kanunu'nun 25/I-b bendinde, işverenin haklı ve derhal fesih imkanını ve işçiye sağlanacak hakları belirleyen özel bir düzenleme olarak mevzuatta yer almaktadır. Bu kapsamda, işverenin işçinin uzun süreli raporu sonrasında haklı nedenle fesih hakkını nasıl kullanabileceği ve bu sürecin yasal dayanakları ayrıntılı olarak incelenmelidir.
-
17.8.2025
SMS Doğrulama Kodları ve KVKK'nın 2025/1072 Sayılı İlke Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 10 Haziran 2025 tarihli ve 2025/1072 sayılı İlke Kararı, ticari hayatta yaygın bir uygulama haline gelen SMS doğrulama kodları üzerinden kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu karar, özellikle perakende satış ve hizmet sektörlerinde müşteri ilişkileri yönetiminde köklü değişiklikleri zorunlu kılmaktadır.
-
10.8.2025
Yenilenebilir Enerji Üretimi Şirketlerinde Birleşme Devralma İşlemleri
Son yıllarda Türkiye'de elektrik enerjisi piyasasında dikkat çeken gelişmeler, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırımlarla sınırlı kalmamakta, yenilenebilir enerji alanındaki şirketlere yapılan stratejik yatırımlar ve birleşme devralma işlemleriyle de gündeme geliyor.
-
30.7.2025
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi'nde Yıllık İzin ile Kıdem ve İhbar Tazminatı
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 13. Maddesi'nde "İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir." şeklinde tanımlanmıştır.
-
29.7.2025
Emlak Vergisi Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Dava Yolu
a. Genel Olarak 2002 yılında 4751 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlâk Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler akabinde emlak vergisi matrahının tespitinde beyan esası kaldırılmış ve idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir
-
27.7.2025
Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik Yayınlandı
Ticaret Bakanlığı ("Bakanlık") tarafından 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun' un 47/A ve 84' üncü maddelerine dayanılarak düzenlenen Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik ("Yönetmelik"), 08.08.2025 tarihli ve 32980 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
-
15.7.2025
Hükümlülük Ve Tutukluluk Nedeniyle İşverenin Fesih Hakkı Ve Hukuki Sonuçları
İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunması esasına dayalı dinamik bir alan olan iş hukuku uygulamasında; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi hali, özellikle de bu durumun hükümlülük veya tutukluluk gibi bireysel özgürlüğü kısıtlayıcı hallerden kaynaklanması, iş sözleşmesinin feshine ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır.