Rekabet Hukuku Çerçevesinde Birleşme ve Devralmalar ve Bildirim Yükümlülüğü 19 Ekim 2025

Birleşme ve devralmalar (M&A), şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin merkezinde yer almaktadır. Şirketlerin gerek ulusal, gerekse uluslararası ölçekte genişleme, pazar paylarını artırma yahut yeni pazarlara giriş yapma amacına hizmet eden bu işlemler, yalnızca ekonomik ve ticari sonuçlar doğurmakla kalmayıp, aynı zamanda ilgili pazardaki rekabet dinamiklerini doğrudan etkileyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bu sebeple, birleşme ve devralma işlemleri, pazardaki rekabet yapısını etkileyebilir. Bu özelliğinden dolayı, M&A işlemleri stratejik fırsatlar yaratırken, rekabet düzeninin sürdürülebilirliği açısından da düzenleyici otoritelerin titizlikle değerlendirdiği alanlardan biridir.

Bu yazımızda ise, M&A işlemlerinin Türk Rekabet Hukuku çerçevesinde hangi şartlara tabi olduğu ve bildirim yükümlülüğünün ihlal edilmesi halinde ortaya çıkabilecek hukuki sonuçlar ele alınmaktadır.
 

1. Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında M&A İşlemleri
 

4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un ("Kanun") 7. Maddesine göre,
 

  • bir veya birden fazla teşebbüsün, hâkim durum yaratmak veya mevcut hâkim durumu güçlendirmek suretiyle, mal veya hizmet piyasalarındaki etkin rekabeti önemli ölçüde azaltacak birleşme ve devralmaları hukuka aykırı sayılmıştır;
     
  • aynı zamanda, birleşme ve devralma işlemlerinin geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu'na bildirilmesi ve izin alınması zorunlu kılınmıştır.

Rekabet Kurulu, hangi birleşme ve devralma işlemlerinin yukarıdaki yükümlülüklere tabi olduğunu ise ikincil düzenlemelerinde yer vermektedir.
 

2. İkincil Düzenlemeler
 

Hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu'ndan ("Kurul") izin alınması gereken birleşme veya devralmaların belirlenmesine ve bunların Kurul'a bildirilmesine ilişkin usul ve esaslar, 2010/4 sayılı Rekabet Kurulu'ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") ile düzenlemiştir.

3. Rekabet Hukuku Anlamında Birleşme ve Devralma Sayılan Haller

Tebliğ'in 5. maddesi uyarınca, kontrolde kalıcı değişiklik meydana getirecek şekilde:

  • İki veya daha fazla teşebbüsün birleşmesi, ya da
     
  • Bir veya daha fazla teşebbüsün tamamının ya da bir kısmının doğrudan veya dolaylı kontrolünün, hisse ya da mal varlığının satın alınmasıyla, sözleşmeyle veya diğer bir yolla bir ya da daha fazla teşebbüs veya halihazırda en az bir teşebbüsü kontrol eden bir ya da daha fazla kişi tarafından devralınması, birleşme ve devralma işlemi sayılır.
     

Tebliğ'in 7. maddesi uyarınca ise, yukarıda sayılan birleşme ve devralma işlemlerinde, işlemin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için bazı ciro eşiklerinin aşılması halinde Kurul izni gereklidir. Buna göre:

  • İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamı 750 milyon TL'yi ve işlem taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı 250 milyon TL'yi aşması, veya
  • Devralma işlemlerinde devre konu varlık veya faaliyetin, birleşme işlemlerinde ise işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun 250 milyon TL ve diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun 3 milyar TL'yi aşması durumunda izin gerekir.

Türkiye coğrafi pazarında faaliyet gösteren, Ar-Ge faaliyeti olan veya Türkiye'deki kullanıcılara hizmet sunan teknoloji teşebbüslerinin devralınması durumunda ise 250 milyon TL eşikleri aranmaz.

Rekabet Hukuku Anlamında Birleşme ve Devralma Sayılmayan Haller

Tebliğ'in 6. maddesi uyarınca, aşağıdaki işlemler için Kurul izni alınması gerekmemektedir:
 

  • Kontrol değişikliğine yol açmayan grup içi işlemlerle diğer işlemler,
  • Olağan faaliyetleri kendileri veya başkaları hesabına menkul kıymetlerle işlem yapmak olan teşebbüslerin yeniden satış amacıyla satın aldıkları menkul kıymetleri, bu menkul kıymetlerden doğan oy haklarının menkul kıymetleri çıkaran teşebbüsün rekabet politikalarını etkileyecek şekilde kullanmamaları kaydıyla geçici olarak ellerinde bulundurmaları,
     
  • Kontrolün; tasfiye, infisah, ödeme güçlüğü, ödemelerin tatil edilmesi, konkordato, özelleştirme yapılması amacıyla veya benzeri bir nedenle ve Kanun gereği bir kamu kurum ve kuruluşu tarafından elde edilmesi,
     
  • Birleşme ve devralma sayılan hallerin miras yoluyla gerçekleşmesi.

İzne tabi birleşme veya devralmalara ilişkin olarak yapılan bildirim hakkında açıkça veya zımnen bir karar verilmeden önce birleşme veya devralma hukuken geçerlilik kazanamaz.

4. Bildirimde Bulunulmaması
 

Bildirilmesi zorunlu olan birleşme veya devralma işlemlerinin Kurul'a bildirilmemesi veya işlem gerçekleştirildikten sonra bildirilmesi halinde ise,

  • İşlemin, birleşme veya devralma sayılan haller kapsamına girmediğine karar verilmesi durumunda birleşme veya devralmaya izin verilir, ancak ilgililere bildirimde bulunmadıkları için para cezası uygulanır,
     
  • İşlemin, birleşme veya devralma sayılan haller kapsamına girdiğine karar verilmesi durumunda ise, para cezası ile birlikte, birleşme veya devralma işleminin sona erdirilmesine, hukuka aykırı olarak gerçekleştirilmiş olan tüm fiili durumların ortadan kaldırılmasına, şartları ve süresi Kurul tarafından belirlenecek şekilde ele geçirilen her türlü payın veya mal varlığının eğer mümkünse eski maliklerine iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde üçüncü kişilere temlikine ve devrine, bunların eski malik veya üçüncü kişilere temlik edilmesine kadar geçen süre içinde devralan kişilerin devralınan teşebbüslerin yönetimine hiçbir şekilde katılamayacağına ve gerekli gördüğü diğer tedbirlerin alınmasına karar verilir.

5. Bildirimin Değerlendirilmesi
 

Birleşme ve devralmalar değerlendirilirken özellikle; ilgili pazarın yapısı, ülke içinde veya dışında yerleşmiş olan teşebbüslerin fiili ve potansiyel rekabeti, teşebbüslerin pazardaki durumu, ekonomik ve mali güçleri, sağlayıcı ve müşteri bulabilme alternatifleri, arz kaynaklarına ulaşabilme imkanı, pazarlara giriş engelleri, arz ve talep eğilimleri, tüketicilerin menfaatleri, tüketici yararına olan etkinlikler ve diğer hususlar göz önünde tutulur.

Başta hâkim durum yaratılması ya da mevcut bir hâkim durumun güçlendirilmesi olmak üzere ülkenin bütününde yahut bir kısmında etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuran birleşme veya devralmalara izin verilmez.
 

6. Sonuç

Sonuç olarak, birleşme ve devralma işlemleri yalnızca şirketlerin büyüme ve yeniden yapılanma stratejilerinin bir aracı olmakla kalmayıp, aynı zamanda pazardaki rekabet yapısını doğrudan etkileyen işlemlerdir. Bu nedenle, hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Rekabet Kurulu'na bildirimde bulunulması ve gerekli izinlerin alınması zorunludur. Bildirim yükümlülüğüne uyulmaması, işlemin geçersizliği ve idari para cezası ile sonuçlanabileceği gibi, rekabeti bozucu nitelikteki işlemlerin Kurul tarafından sona erdirilmesi de söz konusu olabilecektir.

 

Diğer Haberler