AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN YAPAY ZEKÂ HAKKINDA HUKUKSAL DÜZENLEMELERE İLİŞKİN TAVSİYE RAPORLARI ÜZERİNE 09 Aralık 2020
Avrupa Parlamentosu’nun 20 Ekim 2020’de yapay zeka kapsamında fikri mülkiyet, hukuki sorumluluk ve etik kurallar konusundaki görüşlerini belirttiği ve önerilerde bulunduğu üç rapor kabul etti.

Avrupa Parlamentosu (“AP”), teknolojik gelişmelerde etik standartları belirlemek, teknolojiye olan güveni arttırmak ve yapay zekânın hukuki açından düzenlenmesi için 20 Ekim 2020'de üç rapor kabul etti. Raporların odak noktası, güvenlik, şeffaflık ve hesap verebilirliğin sağlanması, önyargı ve ayrımcılığın önlenmesi ve temel haklara saygının sağlanmasıdır. AP, ilgili raporlarında yapay zekâ ile ilgili aşağıdaki çalışmaları gerçekleştirmiştir:
- Yapay zekâ kapsamında fikri mülkiyet hakları kullanımı,
- Yapay zekânın hukuki sorumluluk rejimi,
- Yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerin etik yönleri.
AP’nin yapay zekânın hukuka yansımaları ve bu kapsamda belirlediği standartları aşağıda her rapor özelinde belirtilmiş ve AP’nin yapay zekânın hukuksal düzlemde düzenlenmesi hakkında önerileri şu şekilde özetlenmiştir:
Yapay Zekâ Teknolojilerinin Geliştirilmesi İçin Fikri Mülkiyet Hakları Raporu
Avrupa Birliği (“AB”) mevzuatı (“Mevzuat”) ve Avrupa Komisyon’u (“Komisyon”) tavsiyeleri ışığında hazırlanan raporda, yapay zekâ ve benzeri teknolojilerdeki son gelişmelerin, AB vatandaşları, girişimler, kamu idareleri ve benzeri kişiler için fırsatlar yaratırken zorluklar da oluşturduğunu savunmaktadır. Yapay zekâ ve yapay zekânın kullanıldığı teknolojilerinde fikri mülkiyet haklarının korunabilmesi ve eser sahiplerinin adil bir şekilde ücretlendirilmesi için AB’nin patent sisteminin güçlü koruma önlemleri almasının çok önemli olduğu vurgulanmıştır. Raporda, yapay zekâ ile desteklenen insan eserleri ile yapay zekânın ürettiği eserlerin farklı olduğu ve yapay zekânın fikri mülkiyet hakkı edinebilmesi konusunda hukuki kişiliğe sahip olamayacağı belirtilmiştir. AB'nin bu hususta genel görüşü hukukta hak sahibi olabilecek iki temel kişiliğin gerçek ve tüzel kişiler olduğu ve fikri mülkiyet hakkının yalnızca insanda olması gerektiğidir.
Raporda Komisyon’unun 08.04.2019 tarihli “İnsan Merkezli Yapay Zekâya Güven İnşa Etmek” başlıklı metnine atıf yapılmıştır. Komisyon’un ilgili metnine göre güvenilir yapay zekâ elde etmek için üç bileşenin, (1) yasaya uyumlu olma, (2) etik ilkeleri karşılama ve (3) güvenilir olma gerekliliği belirtilmiştir. Bununla birlikte, bu üç bileşene ve Avrupa değerlerine dayalı olarak, yapay zekâ uygulamalarının güvenilir olarak kabul edilmesi için uyması gereken yedi temel gereksinimin dikkate alınması gerektiği ve düzenlenecek yeni mevzuata bunların uygulanması hakkında çağrıda bulunulmuştur. Yedi temel gereksinim şunlardır:
- İnsan kontrolü ve gözetim
- Teknik güvenilirlik ve koruyuculuk
- Gizlilik ve veri yönetimi
- Şeffaflık
- Çeşitlilik, ayrımcılık yapmama ve adalet
- Toplumsal ve çevresel refah
- Hesap verebilirlik
Raporda önemi vurgulanan bir diğer konu ise, AB'de kişisel olmayan verilerin erişilebilirliğini ve birlikte çalışabilirliğini geliştirmek için “Dijital Tek Pazar Stratejisi” uygulanmasıdır. Raporda, veri koruma ve gizlilik kurallarına saygı gösterirken bir yandan veri akışının desteklenmesi ve daha geniş erişim ve veri kullanımı ve paylaşımı ile diğer yandan fikri mülkiyet haklarının ve ticari sırların korunması arasında bir denge sağlaması gerektiği, bu bağlamda AB, Komisyon'un tek bir Avrupa veri alanı oluşturma niyetini memnuniyetle karşılayacağını belirtmiştir.
Yapay Zekâ İçin Hukuki Sorumluluk Rejimi Raporu
AP’nin ikinci raporu genel kapsamda, yapay zekâ ve yapay zekânın kullanıldığı teknolojilerin doğrudan veya dolaylı olarak sebep olduğu zararlarda, hukuki sorumluluğun kime ait olacağına ilişkindir. Raporda potansiyel mağdurların etkili ve adil bir şekilde korunması ve hukuki sorumluluğu olanlar arasında bir denge kurmak ve tüm taraflar için yasal kesinlik sağlamak olduğu vurgulanmaktadır. İlgili raporun ekinde, yapay zekâ sistemlerinin işletilmesine yönelik Mevzuat önerisinde bulunulmuştur. Mevzuatın amacı, yapay zekâ sistemlerini işletenlere karşı gerçek ve tüzel kişilerin hukuki sorumluluk taleplerine ilişkin kuralları belirlemektir. Mevzuatla birlikte oluşacak hukuki belirliliğin yapay zekâ sistemlerinin avantajlarından verimli bir şekilde yararlanmak ve potansiyel suiistimalleri önlemek amacıyla tek tip, ilkeye dayalı ve geleceğe yönelik olmasının önemi belirtilmiştir. Bu doğrultuda, Mevzuat madde 4’te yüksek riskli yapay zekâ sistemlerini işletenlerin yapay zekâ sistemi tarafından yönlendirilen fiziksel veya sanal bir faaliyet, cihaz veya işlemin neden olduğu herhangi bir zarar veya hasardan kesinlikle sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Mevzuat uyarınca zarar veya zarardan sorumlu tutulan yüksek riskli bir yapay zekâ sistemi işletmecisini sorumluluk sebebiyle zararı tazmin etmekle yükümlü tutmuş ayrıca uğranılan zararın türüne göre değişmek üzere azami iki milyon Euro (2.000.000 €) olmak üzere çeşitli para cezaları da düzenlenmiştir. Mevzuatın kabulü ve yürürlüğe girişi kesin olmamakla birlikte, ilgili rapordaki görüşler göz önüne alındığında, yapay zekâ ve yapay zekânın kullanıldığı teknolojilerin doğrudan veya dolaylı olarak sebep olduğu zararlarda, hukuki sorumluluk rejiminin ilerleyen dönemlerde yazılı ve bağlayıcı kurallar haline dönüşebileceği öngörülmektedir.
Yapay Zekâ, Robotik Ve İlgili Teknolojilerin Etik Yönlerinin Çerçevesi
AP’nin yapay zekânın hukuki yansımalarına ilişkin son raporunda, AB içinde yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılması için kapsamlı ve geleceğe yönelik düzenleyici etik ilkeleri ve yasal yükümlülükler çerçevesi oluşturmak amacıyla ikinci bir mevzuat teklifinde (“Teklif”) bulunulmuştur. Teklif’in ana ilkeleri ve hedeflerinden bazıları şu şekilde sayılabilir; yüksek riskli kabul edilen teknolojilerde toplumun tüm düzeylerinde güven oluşturmak, AB içinde yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerin gelişimini desteklemek, girişimlerin, yeni kurulan şirketlerin iş sırasında mevcut ve gelecekteki yasal gereklilikleri ve riskleri kesin bir şekilde değerlendirmesine ve ele almasına yardımcı olmak, yapay zekâ sistemlerinin etik ilkelere uygun bir şekilde geliştirilmesini ve kullanılmasını sağlayarak AB içinde yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerin kullanımını desteklemek.
İlgili Teklif kapsamında, yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımına ilişkin etik kurallar ise aşağıdaki ilkelere dayanmaktadır:
- İnsan merkezli, insan yapımı ve insan kontrollü yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojiler
- Yüksek riskli yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerin zorunlu uyum değerlendirmesi
- Güvenilirlik, şeffaflık ve hesap verebilirlik
- Önyargı ve ayrımcılığa karşı koruma ve çözümler
- Tazminat hakkı
- Yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerde sosyal sorumluluk ve cinsiyet eşitliği
- Çevresel olarak sürdürülebilir yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojiler
- Mahremiyete saygı ve biyometrik tanımanın kullanımına ilişkin sınırlamalar
Ayrıca, teklif kapsamında, yapay zekâ, robotik ve ilgili teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanımına yönelik etik kurallar belirlenmiş olup Komisyon ve/veya bu bağlamda tayin edilebilecek ilgili AB kurumları tarafından AB düzeyinde koordinasyon rolü ve bir Avrupa etik uygunluk sertifika sistemi kurgulanmıştır.
Sonuç olarak, yapay zekânın hukuka yansımasına ilişkin bazı soru işaretlerinin uluslararası topluluk tarafından yanıtlanmaya başlandığı söylenebilir. Bu kapsamda, Avrupa Parlamentosu’nun raporları sayesinde fikri mülkiyet hukukunda hak sahipliği, yapay zekâ doğrultusunda yapılan işlem ve eylemlerden doğan zararların hukuki sorumluluğu ve belirlenen etik değerler ile Avrupa hukukundaki düzenlenme esaslarının temeli belirlenmiş oldu. Ayrıca Avrupa Birliği’nin yine bu raporlarla, yapay zekânın günlük hayatta uygulama alanı arttıkça toplum ve teknoloji arasındaki köprünün yazılı kurallarla kurulabilmesini hedeflediği anlaşılmaktadır.
Diğer Haberler
-
17.8.2025
SMS Doğrulama Kodları ve KVKK'nın 2025/1072 Sayılı İlke Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 10 Haziran 2025 tarihli ve 2025/1072 sayılı İlke Kararı, ticari hayatta yaygın bir uygulama haline gelen SMS doğrulama kodları üzerinden kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu karar, özellikle perakende satış ve hizmet sektörlerinde müşteri ilişkileri yönetiminde köklü değişiklikleri zorunlu kılmaktadır.
-
10.8.2025
Yenilenebilir Enerji Üretimi Şirketlerinde Birleşme Devralma İşlemleri
Son yıllarda Türkiye'de elektrik enerjisi piyasasında dikkat çeken gelişmeler, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırımlarla sınırlı kalmamakta, yenilenebilir enerji alanındaki şirketlere yapılan stratejik yatırımlar ve birleşme devralma işlemleriyle de gündeme geliyor.
-
30.7.2025
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi'nde Yıllık İzin ile Kıdem ve İhbar Tazminatı
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 13. Maddesi'nde "İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir." şeklinde tanımlanmıştır.
-
29.7.2025
Emlak Vergisi Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Dava Yolu
a. Genel Olarak 2002 yılında 4751 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlâk Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler akabinde emlak vergisi matrahının tespitinde beyan esası kaldırılmış ve idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir
-
15.7.2025
Hükümlülük Ve Tutukluluk Nedeniyle İşverenin Fesih Hakkı Ve Hukuki Sonuçları
İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunması esasına dayalı dinamik bir alan olan iş hukuku uygulamasında; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi hali, özellikle de bu durumun hükümlülük veya tutukluluk gibi bireysel özgürlüğü kısıtlayıcı hallerden kaynaklanması, iş sözleşmesinin feshine ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
-
13.7.2025
İş Kanunu'nda 14.07.2025 Tarihli Köklü Değişiklik: Turizm Sektöründe Esnek Hafta Tatili Dönemi Başladı!
14 Temmuz 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanan 7553 sayılı "Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile , İş Kanunu ve diğer bazı kanunlarda önemli yenilikler getirilmiştir. Bu kapsamda; 14.07.2025 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun hafta tatilini düzenleyen 46. Maddesine eklenen hükümle birlikte turizm sektörüne özel esnek hafta tatili uygulamasına geçildiği görülmektedir.
-
8.7.2025
İklim Kanunu Yürürlüğe Girdi
İklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esasları hakkında düzenlemeler içeren 7552 sayılı İklim Kanunu ("Kanun") 9 Temmuz 2025 tarih ve 32951 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşbu Kanun; genel ilke ve hedefleri kazuistik bir bakış açısıyla ortaya koymakta, ayrıntılı ve teknik düzenlemeleri ikincil mevzuata bırakmayı tercih etmektedir.
-
6.7.2025
Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları
05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda ("Kanun") değişiklikler yapılarak dava şartı- zorunlu- ve ihtiyari arabuluculuk ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı genişletilmiştir.
-
26.6.2025
Konkordato Mühletinin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu'nun 285. maddesi uyarınca, borçlarını vadesinde ödeyemeyen veya ödeyememe riski taşıyan borçlu, konkordato talep edebilir. Talep üzerine borçluya verilen mühlet süresince İcra İflas Kanunu 294/1 hükmü gereğince hiçbir icra takibi başlatılamaz; başlamış olanlar ise durur.
-
24.6.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Zorunluluğu
14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") ile birlikte ticari defterleri elektronik ortamda tutmakla yükümlü olan ticaret şirketlerinin belirlenmesi, bu defterlerin elektronik ortamda oluşturulması, tutulması, saklanması ve ibrazı ile bu işlemlerin gerçekleştirileceği sistemin işleyişine ilişkin usul ve esaslarını düzenlenmiştir.
-
17.6.2025
Halka Açık Şirketlerde M&A Dinamikleri: Borsa İstanbul Üzerinden Yeni Yatırım Stratejileri
Son yıllarda Türkiye'de halka arzlar rekor seviyelere ulaştı. 2023 ve 2024'te çok sayıda şirket halka arz işlemi sonucunda Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı. Küçük yatırımcıların yoğun ilgisiyle dikkat çeken bu halka arzlar, şirketlerin şeffaflık ve görünürlük kazandığı önemli stratejik hamleler olarak öne çıkmakla birlikte önemli bir finansman aracı olarak da rol oynamaktadır. Halka arz ile birlikte halka açık şirketler/ ortaklıklar artık sadece küçük yatırımcıların değil, yerli / yabancı stratejik ve finansal yatırımcıların da radarına girmektedir.
-
15.6.2025
Yargıtay, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerine İlişkin Olarak Yıllardır Sürdürdüğü "Avans Tapu" Olarak Bilinen İçtihadından Vazgeçti.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, ülkemizdeki inşaat sektöründe yaygın bir uygulamadır.
-
10.6.2025
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde Yapılan Değişiklik İade Kargo Ücreti Ve Elektronikte Cayma Hakkı
24 Mayıs 2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ("Değişiklik Yönetmeliği") ile mesafeli satışlara yönelik önemli değişikliğe gidildi. Değişiklik Yönetmeliği ile gelen önemli değişiklikler şu şekildedir;
-
4.6.2025
İşçilere Bankalar Aracılığıyla Ödenecek İstihkaklara İlişkin Yönetmelik Değişikliği Hakkında
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 4 Haziran 2025 tarihli 32920 sayılı Resmî Gazete 'de yayımlanan "Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" 01.07.2025 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.
-
29.5.2025
Enflasyon Karşısında Nafaka, Nafaka Artırımı ve Döviz Olarak Nafaka Ödenmesi Sorunu
Boşanma davaları sonucunda hükümle hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları, genellikle belirli bir tutar üzerinden sabitlenmekte ve yıllar boyunca ya aynı tutarda kalmakta ya da mahkemece belirlenen oranlarda sınırlı şekilde artırılmaktadır. Yine aynı şekilde yargılama sürecince belirlenen tedbir nafakasında yargılamanın uzun sürmesi ve yüksek enflasyon nedeniyle zaman içinde nafakanın yetersiz hale gelmesine neden olmakta; bu da nafaka uygulamasının işlevselliğini önemli ölçüde engellemektedir.