İşverenlerin Covid-19’a İlişkin Hukuken Alabileceği Tedbirler Hakkında Bilmesi Gerekenler 15 Mart 2020
İŞVERENLERİN COVİD-19’A İLİŞKİN HUKUKEN ALABİLECEĞİ TEDBİRLER HAKKINDA BİLMESİ GEREKENLER

Coronavirüsün bir süredir dünyada birçok ülkede görülmesinin ardından ; son olarak Türkiye’de bir vakada da görüldüğünün sağlık bakanı tarafından açıklanması sonrası söz konusu durumun çalışma hayatına etkileri merak konusu olmuştur.
Coronavirüs adı ile kamuoyunda bilenen ve bilimsel adı COVID-19 olan virüsün (yeni korona virüs) özellikle taşıyıcıların seyahatleri ile yayılmaya başladığı bilinmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın resmi sitesinde ve sosyal medya hesaplarında yayınladığı tedbirler kapsamında yurt dışından gelenlerin 14 gün boyunca evlerinde ikamet etmeleri tavsiyesi ile birlikte işverenlerin işyerinde ve/veya personel özelinde alacakları hukuki tedbirlerin neler olabileceği gündeme gelmiştir.
Konu hakkında merak edilenlere ilişkin açıklamalarımız aşağıda paylaşılmaktadır.
1. COVİD -19 için işverenlerin alması gereken önlemler nelerdir?
İşverenin işçiyi koruyup gözetme borcu, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alıp uygulama, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı sağlama yükümlülüğü bulunduğundan; bu kapsamda öncelikle işverenlerin hastalığın etkileri ve önlenmesiyle ilgili işyeri hekimlerinden görüş almaları – iş sağlığı ve güvenliği kurullarını toplayarak alınacak önlemleri değerlendirmeleri gerekir.
Hastalık etkileri, korunma yöntemleri vs. konularında çalışanlar bilgilendirilmelidir. İşyerinde uyarı ve hatırlatıcı levhalar asılarak, işyerinde dezenfektanlar bulundurulmalıdır. İşyerinin ilaçlanmasının sağlanması değerlendirilebilir.
Özellikle riskli ülkelere ya da tedbiren genel olarak tüm yurt dışı seyahatlerinin belirli bir süre kısıtlanması ya da durdurulması personele önerilebilir. İşveren tarafından ya da işin yürütümü gereği personel tarafından planlanan iş seyahatlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Alınacak kararların mutlaka personele ilanen duyurulması, alınan kararın niteliğine göre personele ayrıca yazılı olarak bildirilmesi gerekebilir.
2. İşverenler çalışanların evden çalışmasını talep edebilir mi?
Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.
Salgın hastalık gibi zorlayıcı nedenlerle; belirli bir süre ile personelin evden çalışması işveren tarafından değerlendirilebilir. Böylece, çalışanların işe gidip –gelirken ya da işyerinde işin yürütümü sırasında maruz kalacağı salgın hastalığa yakalanma olasılığı minimize edilmiş olabilecektir.
Ancak İşveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla da yükümlü olacaktır.
Söz konusu yükümlülüklerini de göz önünde bulundurarak işveren, gerekçelerini de belirtmek suretiyle belirli bir süre ile çalışanlarının evden çalışmasına karar verebilir. Ancak, bu durumun personele mümkünse yazılı olarak bildirilmesi , eğer iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin alınan tedbirler nedeniyle yazılı bildirim mümkün olamayacaksa personele ilanen ya da mail yoluyla bildirim yapılması tavsiye edilmektedir.
3. İşveren söz konusu salgına karşı alacağı tedbirler kapsamında; yurtdışına gidip-gelen personeline sağlık bakanlığı tarafından açıklanan 14 gün kuralı gereği bu sürede ücretli izin verebilir mi?
Öncelikle, Sağlık Bakanlığı’nca illere gönderilen ve Sağlık Tedbirlerinin Uygulanmasına ilişkin resmi yazıda ; riskli olarak tanımlanan ve tedbir alınan ülkelerden gelen ve Umre ziyareti sonrasında ülkemize dönen vatandaşlara izolasyon tedbiri uygulandığı veya önerildiği bilinmektedir. Bu kapsamda de izolasyon tedbiri uygulanan ve veya önerilen vatandaşların, Aile Hekimlerine ve Sağlık kuruluşlarına başvurmaları ve talepte bulunmaları halinde; başvuruda bulunan ilgilinin pasaport bilgileri teyidi sonrasında yurda giriş yaptıkları tarih dikkate alınarak 14 güne tamamlamak üzere sağlık raporu düzenlenebilmektedir.
Dolayısıyla, personelin 14 gün kuralı içerisinde sağlık kuruluşuna ve aile hekimliğine yönlendirilerek sağlık raporu alması halinde, belirtilen süreyi raporlu/ücretli izinli olarak geçirmesi sağlanabilir.
Personelin böyle bir sağlık raporu almaması halinde; İşverenler bu 14 günlük süreyi, idari izin vermek suretiyle ücretli izinli olarak çalışanlarına kullandırması mümkündür. Ancak işçinin idari izinli olduğunun mutlaka kayıt altına alınması gerekir. Çünkü işverenin işçiyi koruyup gözetme borcu devam edecektir.
Yine, işçinin hak edip de kullanmadığı yıllık izni, bu kapsamda kullandırılabilir. Ancak işçinin yıllık izinin kullandığını ispat yükü işverende olduğundan ve yazılı ispat şartı arandığından bu durumda çalışanın kullandığı yıllık izine ilişkin sürelerin kayıt altına alınması gerekecektir.
4. İşveren 14 gün kuralı kapsamında çalışana ücretsiz izin verebilir mi?
İşçinin kabulü, yazılı onayı olmadan ücretsiz izin kullandırılması hukuken uygun bir yol değildir. Yüksek Mahkeme kararlarında; işçinin kabulü olmadan, işçiye ücretsiz izin kullandırılması haksız işveren feshi olarak kabul edilmektedir. Bu durumda da ücretsiz izin kullandırılması önerilmemektedir.
5. İşverenler çalışanların yurt dışı seyahatlerini engelleyebilir mi?
Sağlık Bakanlığı tarafından yurtdışına çıkan vatandaşların 14 gün evde dinlenmesi, izolasyon tedbiri uygulaması önerisi de dikkate alındığında; gerek işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini yerine getirmesi ve gerekse de işin yürütümünde olumsuzlukların meydana gelmemesi için böyle bir yasak koyabileceği akla gelse olsa dahi bu tip bir tedbirin seyahat özgürlüğüne aykırı olacağı düşünülmektedir. İşverenin anayasal bir hak olan; kişinin seyahat özgürlüğüne engel olamayacağı böyle bir yasak ve sınırlama getiremeyeceği düşünülmektedir. Ancak yurt dışına gitmenin riskleri hakkında iş sağlığı ve güvenliği çerçevesinde bilgi verilmesi ve yurtdışına çıkış yapan bir çalışanın işverenini bilgilendirmesinin istenmesi tarafımızca önerilmektedir.
6. İşçinin görevi gereği yurt dışı seyahatine gitmeme ya da işveren tarafından önlem alınmaması hallerinde iş görme borcunu ifa etmeme hakkı var mıdır?
İşçinin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanun’a göre ciddi ve yakın bir tehlike halinde gerekli önlemleri alınmasını talep hakkı vardır. Yasa’nın 13. Maddesinde Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar İş Sağlığı ve Güvenliği kurulu olan işyerlerinde , kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Bu durumda İş sağlığı ve güvenliği kurulu olan işyerinde acilen toplanma kararı verir ve karar alırsa bu tedbirlerin alınmaması halinde işçi iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Yakın ve ciddi tedbirlerin alınmaması, işçiye iş görme borucunu ifa etmeme hakkı verdiği gibi gerekli önlemlerin alınmaması işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle fesih hakkı da verir. İşçinin çalışmadığı bu dönemde ücretinin de ödenmesi gerekmektedir. İşçinin çalışmaktan kaçınması işverene haklı nedenle fesih hakkı da vermez.
Yine; işçinin, işyerinde bu hastalığa yakalanan kişilerin varlığı halinde iş görmekten kaçınabilecekleri ve özellikle riskli ülkelere gitmekten imtina edebileceği de düşünülmektedir. Ancak yakın ve ciddi bir tehlike olmayan bir durumda işçinin bu hakkını kullanamayacağını da belirtmek gerekir. Örneğin işyerinde bir vaka olmaması veya yakın ve ciddi bir tehlikelinin olmadığı bir ülkeye iş seyahatine gitmekten imtina etmesi ise bu kapsamda değerlendirilmemelidir.
7. İşçinin işyerinde veya iş seyahatine gönderildiği yerde bu hastalığa yakalanması iş kazası sayılabilir mi?
İşçiye işyerinde bu hastalığa yakalanmasının tespit edilmesi veya işveren tarafından gönderildiği bir seyahatte bu hastalığa yakalanması iş kazası olarak değerlendirilebilir, işverenin bu kapsamda maddi ve manevi tazminat sorumluluğu doğabilir.
8. İşveren salgın nedeniyle işi durdurma kararı alırsa ücret ödeme borcu devam eder mi?
İşyerinde, işverenin faaliyeti durdurma kararı vermesi ücret ödeme borcunu ortadan kaldırmaz. İşverenin işçiye karşı ücret ödeme borcu devam eder.
9. İşçilerin, salgın hastalık nedeniyle işyerinde sağlık muayenesine tabi tutulması mümkün müdür?
İşyeri hekiminin , salgın hastalık riskinin ortaya çıktığı zorunlu durumlarda; periyodik muayeneler dışında çalışanların sağlık kontrollerini yapmasında hukuka aykırı bir hal yoktur. Bu kapsamda, işyeri hekimi personele ait herhangi bir sağlık verisini – işçinin açık rızası yoksa- işlememelidir.
Çalışanın işyerinde çalışmaya devam etmemesi gerektiğini ya da evden çalışmasının; işyeri hekimi tarafından işverene önerilebilmesi için de - çalışanın da açık rızasını almak suretiyle - işverene iletilmesinde sakınca olmayacağı düşünülmektedir.
Diğer Haberler
-
15.7.2025
Hükümlülük Ve Tutukluluk Nedeniyle İşverenin Fesih Hakkı Ve Hukuki Sonuçları
İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunması esasına dayalı dinamik bir alan olan iş hukuku uygulamasında; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi hali, özellikle de bu durumun hükümlülük veya tutukluluk gibi bireysel özgürlüğü kısıtlayıcı hallerden kaynaklanması, iş sözleşmesinin feshine ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
-
13.7.2025
İş Kanunu'nda 14.07.2025 Tarihli Köklü Değişiklik: Turizm Sektöründe Esnek Hafta Tatili Dönemi Başladı!
14 Temmuz 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanan 7553 sayılı "Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile , İş Kanunu ve diğer bazı kanunlarda önemli yenilikler getirilmiştir. Bu kapsamda; 14.07.2025 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun hafta tatilini düzenleyen 46. Maddesine eklenen hükümle birlikte turizm sektörüne özel esnek hafta tatili uygulamasına geçildiği görülmektedir.
-
8.7.2025
İklim Kanunu Yürürlüğe Girdi
İklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esasları hakkında düzenlemeler içeren 7552 sayılı İklim Kanunu ("Kanun") 9 Temmuz 2025 tarih ve 32951 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşbu Kanun; genel ilke ve hedefleri kazuistik bir bakış açısıyla ortaya koymakta, ayrıntılı ve teknik düzenlemeleri ikincil mevzuata bırakmayı tercih etmektedir.
-
6.7.2025
Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları
05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda ("Kanun") değişiklikler yapılarak dava şartı- zorunlu- ve ihtiyari arabuluculuk ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı genişletilmiştir.
-
26.6.2025
Konkordato Mühletinin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu'nun 285. maddesi uyarınca, borçlarını vadesinde ödeyemeyen veya ödeyememe riski taşıyan borçlu, konkordato talep edebilir. Talep üzerine borçluya verilen mühlet süresince İcra İflas Kanunu 294/1 hükmü gereğince hiçbir icra takibi başlatılamaz; başlamış olanlar ise durur.
-
24.6.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Zorunluluğu
14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") ile birlikte ticari defterleri elektronik ortamda tutmakla yükümlü olan ticaret şirketlerinin belirlenmesi, bu defterlerin elektronik ortamda oluşturulması, tutulması, saklanması ve ibrazı ile bu işlemlerin gerçekleştirileceği sistemin işleyişine ilişkin usul ve esaslarını düzenlenmiştir.
-
17.6.2025
Halka Açık Şirketlerde M&A Dinamikleri: Borsa İstanbul Üzerinden Yeni Yatırım Stratejileri
Son yıllarda Türkiye'de halka arzlar rekor seviyelere ulaştı. 2023 ve 2024'te çok sayıda şirket halka arz işlemi sonucunda Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı. Küçük yatırımcıların yoğun ilgisiyle dikkat çeken bu halka arzlar, şirketlerin şeffaflık ve görünürlük kazandığı önemli stratejik hamleler olarak öne çıkmakla birlikte önemli bir finansman aracı olarak da rol oynamaktadır. Halka arz ile birlikte halka açık şirketler/ ortaklıklar artık sadece küçük yatırımcıların değil, yerli / yabancı stratejik ve finansal yatırımcıların da radarına girmektedir.
-
15.6.2025
Yargıtay, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerine İlişkin Olarak Yıllardır Sürdürdüğü "Avans Tapu" Olarak Bilinen İçtihadından Vazgeçti.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, ülkemizdeki inşaat sektöründe yaygın bir uygulamadır.
-
10.6.2025
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde Yapılan Değişiklik İade Kargo Ücreti Ve Elektronikte Cayma Hakkı
24 Mayıs 2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ("Değişiklik Yönetmeliği") ile mesafeli satışlara yönelik önemli değişikliğe gidildi. Değişiklik Yönetmeliği ile gelen önemli değişiklikler şu şekildedir;
-
4.6.2025
İşçilere Bankalar Aracılığıyla Ödenecek İstihkaklara İlişkin Yönetmelik Değişikliği Hakkında
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 4 Haziran 2025 tarihli 32920 sayılı Resmî Gazete 'de yayımlanan "Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" 01.07.2025 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.
-
29.5.2025
Enflasyon Karşısında Nafaka, Nafaka Artırımı ve Döviz Olarak Nafaka Ödenmesi Sorunu
Boşanma davaları sonucunda hükümle hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları, genellikle belirli bir tutar üzerinden sabitlenmekte ve yıllar boyunca ya aynı tutarda kalmakta ya da mahkemece belirlenen oranlarda sınırlı şekilde artırılmaktadır. Yine aynı şekilde yargılama sürecince belirlenen tedbir nafakasında yargılamanın uzun sürmesi ve yüksek enflasyon nedeniyle zaman içinde nafakanın yetersiz hale gelmesine neden olmakta; bu da nafaka uygulamasının işlevselliğini önemli ölçüde engellemektedir.
-
22.5.2025
Mazeret İzni Hakkı: Süreler, Uygulama Ve Değerlendirme
Mazeret İzninin Yasal Dayanağı ve Tanımı: İşçinin işgörme edimini yerine getirmesini engelleyecek ancak dürüstlük kuralı gereği çalışmasının kendisinden beklenemeyeceği bazı durumlarda işçinin mazeretli sayılması gerekmektedir. 6645 sayılı Kanun ile 2015 yılında getirilen düzenleme sonucu, işçilerin mazeret izni 4857 sayılı İş Kanunu'nun Ek Madde 2 hükmünde düzenlenmiştir.
-
19.5.2025
Arama Motorları Özelinde Unutulma Hakkı
Gün geçtikçe gelişen teknoloji ile, kişisel veriler dijital ortamda hızla kaydedilmekte ve uzun süreler boyunca saklanabilmektedir. Bu durum, bireylerin geçmişte yaşadıkları olumsuz olayların veya zamanla değişen fikirlerinin sürekli olarak erişilebilir olmasına neden olmaktadır. Özellikle arama motorları, bireylerin ad ve soyadı ile yapılan aramalarda çıkan sonuçları indeksleyerek kişisel verilerin geniş kitlelerce ulaşılabilir olmasını sağlamaktadır. Bu çerçevede "Unutulma Hakkı" bireylerin, dijital ortamda kendileriyle ilgili kişisel verilerin silinmesini ya da kişisel verilere erişimin kısıtlanmasını talep edebilme hakkı olarak öne çıkmaktadır.
-
15.5.2025
Türk Hukukunda Cezai Şart, Cezai Şartta İndirim ve Pratik Anlayışlar
Borçlar hukukunun temel kavramlarından biri olan "cezai şart", borçlunun edimini gereği gibi ifa etmemesi hâlinde, alacaklıya sağlanan önemli bir teminat işlevi görmektedir. Sözleşme serbestisi ilkesinin bir uzantısı olarak, taraflar borcun hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi durumunda önceden belirlenmiş bir bedelin ödenmesini kararlaştırmak suretiyle hem ifayı teşvik etmekte hem de doğabilecek zararların ispat yükünü hafifletmektedir.
-
12.5.2025
ABD Gümrük Tarifeleri ve M&A İşlemlerine Etkisi Üzerine Değerlendirme
ABD Başkanı Donald Trump, yakın zamanda "ekonomik bağımsızlık bildirgesi" olarak bir açıklamada bulundu. Buna göre de, tüm ülkelere karşılık esasına dayalı bir gümrük tarifesi yürürlüğe girdi. Türkiye için bu ek vergi oranı %10 olarak, yani, asgari oranda belirlendi