YAKIN ZAMANDA HMK’DA GETİRİLEN DEĞİŞİKLİKLER IŞIĞINDA “BELİRSİZ ALACAK DAVASI” 01 Ekim 2020
Bilindiği üzere 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun ile usul hukukuna ilişkin birçok köklü değişiklik hayatımıza girmiştir.

28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“7251 Sayılı Kanun”) ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (“HMK”) önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir. |
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (“HMK”) kapsamlı değişiklikler getiren Kanun ile temel olarak yargılamayı hızlandırmak ve uygulamadaki belirsizliklerin giderilmesi amaçlanmıştır. |
Getirilen değişiklikler usul hukuku bakımından oldukça önem arz eden düzenlemeler barındırmakta olup bu bültenimiz kapsamında belirsiz alacak davalarına ilişkin getirilen değişikliklere odaklanacağız. |
Belirsiz Alacak Davası nedir? Hangi Durumlarda ve Hangi Şartların Varlığı Halinde Açılabilir? |
Belirsiz alacak davası talep sonucunda istenen alacağın tam olarak belirlenemediği, alacaklının dava açarken miktarını bilemediği, bilmesinin mümkün olmadığı alacağın tahsilini talep ettiği bir tür “eda davasıdır”. |
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’muzun 107. Maddesi ile düzenlenen “belirsiz alacak davası” müessesesi ile davanın açıldığı tarihte alacağın müktarını veya değerini tam ve kesin olarak belirlemesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hallerde, alacaklı, alacağına dair asgari bir miktar belirterek davasını karşı tarafa yöneltebilmektedir. Bu dava türünün hukukumuza kazandırılmasının temel amacı davacının davanın açıldığı tarihte alacağının miktarını veya değerini tespit edemediği hallerde zamanaşımı ve hak düşürücü süre engellerine takılmasını önlemektir. |
Bir alacağın “belirsiz” olduğu “davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin; davacının kendisinden beklenememesi, bunun olanaksız olması, açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması, olarak ifade edilebilir.” (YİBBGK., E. 2016/6 K. 2017/5 T. 15.12.2017) |
Belirsiz alacak davasındaki alacağın belirsizliğinin her somut olay bakımından ayrıca incelenerek tespit edilmesi gerekmektedir. “Kategorik olarak, belirli bir tür davanın veya belirli kişilerin açtığı davaların baştan belirli veya belirsiz alacak davası olduğundan da söz edilemez. Her bir davaya konu alacak bakımından, belirsiz alacak davasına ilişkin ölçütlerin somut olaya uygulanarak, belirleme yapılması gereklidir.” (YHGK E. 2016/22-1547, K. 2019/864, T. 4.7.2019) |
7251 Sayılı Kanun ile HMK’da “Belirsiz Alacak Davasına” İlişkin Getirilen Değişiklikler Nelerdir? |
28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun ile HMK’nın belirsiz alacak davası ve tespit davasının düzenlendiği 107. maddesinde öncelikle madde ismi olmakla birlikte köklü değişiklikler yapılmıştır. |
İlk olarak “karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu an” düzenlemesinin sonuna “hakim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde” ibaresi eklenerek davacının davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilmesi süreye tabi kılınmıştır. Nitekim Değişiklik gerçekleşmeden önce “(2) Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” şeklinde karşımıza çıkan hüküm “(2) “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğunda, hâkim tarafından tahkikat sona ermeden verilecek iki haftalık kesin süre içinde davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın talebini tam ve kesin olarak belirleyebilir. Aksi takdirde dava, talep sonucunda belirtilen miktar veya değer üzerinden görülüp karara bağlanır.” olarak değişikliğe uğramıştır. |
Değişiklik öncesinde davacının belirsiz alacak davası olarak açtığı davasında talebini artırması bakımından bir süre belirlenmemişken; görüldüğü üzere 107. Maddesinin 2. Fıkrasında gerçekleştirilen değişiklik sonucunda artık davacı, belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği davasında talebini, alacağın tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğunda hâkim tarafından verilecek 2 haftalık süre içerisinde belirtmekle yükümlü olacaktır. Eğer davacının talebi verilen bu kesin sürede belirtilmez ise dava, dava dilekçesinde belirtilmiş olan meblağ üzerinden görülerek karara bağlanacaktır. |
Talep sonucunun ıslah yolu ile düzeltilmesi ise belirsiz alacak davası kurumunun dışında farklı bir usul işlemi olduğundan talep sonucunun ıslah edilmesi hakkının saklı olduğunu da belirtmemizde fayda bulunmaktadır. |
7251 sayılı Kanun ile HMK’nın 107. Maddesine getirilen bir diğer ve aynı zamanda madde başlığının da değişmesine yol açan değişiklik ise; “Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hallerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.” şeklindeki 3. fıkra düzenlemesinin madde metninden çıkarılmasıdır. Değişiklik öncesi HMK m. 107, f. 3’te belirsiz alacak davası başlığı altında yer alan ve “ayrıca kısmî eda davasının açılabildiği hallerde” tespit davası açılmasına izin veren hüküm, belirsiz alacak davası dışında kısmî davanın açılabildiği her durumda böyle bir dava açılabilecekmiş gibi yorumlara yol açmakta ve kısmî dava açılması mümkün olan her durumda tespit davasının da açılabileceği yolundaki görüşlere dayanak teşkil edebilmekte idi. Bununla birlikte madde hükmünün kısmi davaya ilişkin olduğu görülmekte olsa da hükmün kısmi davanın düzenlendiği 109. Maddede değil belirsiz alacak davasının öngörüldüğü 107. Madde kapsamında yer alması hükmün uygulama alanı bakımından tereddütler yaratmakta idi. Bu bakımdan HMK m.107 f.3 hükmünün yürürlükten kaldırılması ve madde başlığının da buna uygun olarak “Belirsiz alacak davası” şeklinde değiştirilmesi yoluna gidilmesi hükmün uygulanma koşulları hususunda yaşanan tereddütlerin giderilmesini amaçlamaktadır. |
Diğer Haberler
-
17.8.2025
SMS Doğrulama Kodları ve KVKK'nın 2025/1072 Sayılı İlke Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 10 Haziran 2025 tarihli ve 2025/1072 sayılı İlke Kararı, ticari hayatta yaygın bir uygulama haline gelen SMS doğrulama kodları üzerinden kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu karar, özellikle perakende satış ve hizmet sektörlerinde müşteri ilişkileri yönetiminde köklü değişiklikleri zorunlu kılmaktadır.
-
10.8.2025
Yenilenebilir Enerji Üretimi Şirketlerinde Birleşme Devralma İşlemleri
Son yıllarda Türkiye'de elektrik enerjisi piyasasında dikkat çeken gelişmeler, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırımlarla sınırlı kalmamakta, yenilenebilir enerji alanındaki şirketlere yapılan stratejik yatırımlar ve birleşme devralma işlemleriyle de gündeme geliyor.
-
30.7.2025
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi'nde Yıllık İzin ile Kıdem ve İhbar Tazminatı
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 13. Maddesi'nde "İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir." şeklinde tanımlanmıştır.
-
29.7.2025
Emlak Vergisi Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Dava Yolu
a. Genel Olarak 2002 yılında 4751 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlâk Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler akabinde emlak vergisi matrahının tespitinde beyan esası kaldırılmış ve idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir
-
15.7.2025
Hükümlülük Ve Tutukluluk Nedeniyle İşverenin Fesih Hakkı Ve Hukuki Sonuçları
İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunması esasına dayalı dinamik bir alan olan iş hukuku uygulamasında; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi hali, özellikle de bu durumun hükümlülük veya tutukluluk gibi bireysel özgürlüğü kısıtlayıcı hallerden kaynaklanması, iş sözleşmesinin feshine ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
-
13.7.2025
İş Kanunu'nda 14.07.2025 Tarihli Köklü Değişiklik: Turizm Sektöründe Esnek Hafta Tatili Dönemi Başladı!
14 Temmuz 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanan 7553 sayılı "Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile , İş Kanunu ve diğer bazı kanunlarda önemli yenilikler getirilmiştir. Bu kapsamda; 14.07.2025 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun hafta tatilini düzenleyen 46. Maddesine eklenen hükümle birlikte turizm sektörüne özel esnek hafta tatili uygulamasına geçildiği görülmektedir.
-
8.7.2025
İklim Kanunu Yürürlüğe Girdi
İklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esasları hakkında düzenlemeler içeren 7552 sayılı İklim Kanunu ("Kanun") 9 Temmuz 2025 tarih ve 32951 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşbu Kanun; genel ilke ve hedefleri kazuistik bir bakış açısıyla ortaya koymakta, ayrıntılı ve teknik düzenlemeleri ikincil mevzuata bırakmayı tercih etmektedir.
-
6.7.2025
Tapu Sicilinde Arabuluculuk Uygulamaları
05.04.2023 tarih ve 32154 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda ("Kanun") değişiklikler yapılarak dava şartı- zorunlu- ve ihtiyari arabuluculuk ile çözümlenebilecek uyuşmazlıkların kapsamı genişletilmiştir.
-
26.6.2025
Konkordato Mühletinin Rehinli Alacaklılar Bakımından Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu'nun 285. maddesi uyarınca, borçlarını vadesinde ödeyemeyen veya ödeyememe riski taşıyan borçlu, konkordato talep edebilir. Talep üzerine borçluya verilen mühlet süresince İcra İflas Kanunu 294/1 hükmü gereğince hiçbir icra takibi başlatılamaz; başlamış olanlar ise durur.
-
24.6.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Zorunluluğu
14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ ("Tebliğ") ile birlikte ticari defterleri elektronik ortamda tutmakla yükümlü olan ticaret şirketlerinin belirlenmesi, bu defterlerin elektronik ortamda oluşturulması, tutulması, saklanması ve ibrazı ile bu işlemlerin gerçekleştirileceği sistemin işleyişine ilişkin usul ve esaslarını düzenlenmiştir.
-
17.6.2025
Halka Açık Şirketlerde M&A Dinamikleri: Borsa İstanbul Üzerinden Yeni Yatırım Stratejileri
Son yıllarda Türkiye'de halka arzlar rekor seviyelere ulaştı. 2023 ve 2024'te çok sayıda şirket halka arz işlemi sonucunda Borsa İstanbul'da işlem görmeye başladı. Küçük yatırımcıların yoğun ilgisiyle dikkat çeken bu halka arzlar, şirketlerin şeffaflık ve görünürlük kazandığı önemli stratejik hamleler olarak öne çıkmakla birlikte önemli bir finansman aracı olarak da rol oynamaktadır. Halka arz ile birlikte halka açık şirketler/ ortaklıklar artık sadece küçük yatırımcıların değil, yerli / yabancı stratejik ve finansal yatırımcıların da radarına girmektedir.
-
15.6.2025
Yargıtay, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerine İlişkin Olarak Yıllardır Sürdürdüğü "Avans Tapu" Olarak Bilinen İçtihadından Vazgeçti.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, ülkemizdeki inşaat sektöründe yaygın bir uygulamadır.
-
10.6.2025
Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde Yapılan Değişiklik İade Kargo Ücreti Ve Elektronikte Cayma Hakkı
24 Mayıs 2025 tarihli ve 32909 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ("Değişiklik Yönetmeliği") ile mesafeli satışlara yönelik önemli değişikliğe gidildi. Değişiklik Yönetmeliği ile gelen önemli değişiklikler şu şekildedir;
-
4.6.2025
İşçilere Bankalar Aracılığıyla Ödenecek İstihkaklara İlişkin Yönetmelik Değişikliği Hakkında
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından hazırlanarak 4 Haziran 2025 tarihli 32920 sayılı Resmî Gazete 'de yayımlanan "Ücret, Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik" 01.07.2025 tarihi itibariyle yürürlüğe girecektir.
-
29.5.2025
Enflasyon Karşısında Nafaka, Nafaka Artırımı ve Döviz Olarak Nafaka Ödenmesi Sorunu
Boşanma davaları sonucunda hükümle hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları, genellikle belirli bir tutar üzerinden sabitlenmekte ve yıllar boyunca ya aynı tutarda kalmakta ya da mahkemece belirlenen oranlarda sınırlı şekilde artırılmaktadır. Yine aynı şekilde yargılama sürecince belirlenen tedbir nafakasında yargılamanın uzun sürmesi ve yüksek enflasyon nedeniyle zaman içinde nafakanın yetersiz hale gelmesine neden olmakta; bu da nafaka uygulamasının işlevselliğini önemli ölçüde engellemektedir.