YENİ HMK “BOZMADAN SONRA ISLAH” HAKKINDA NE DİYOR? 22 Ekim 2020
7251 Sayılı Kanun ile HMK’nın “Bozmadan Sonra Islah” düzenlemesi bakımından onlarca yıldır süregelen tartışmalara son verecek çığır açıcı nitelikte bir değişiklik gerçekleşmiştir. Bu bültenimizde yeni düzenlemenin getirdiklerini inceleyeceğiz.

28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (“HMK”) önemli değişiklikler gerçekleştirilmiştir. |
Getirilen değişikliklerin hepsi usul hukuku bakımından oldukça önem arz eden düzenlemeler barındırmaktadır. Bunlardan biri ise bozma ya da kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesine dönen uyuşmazlıklarda “ıslah” yapılabileceği yönündeki 177. Madde değişikliğidir. Maddeye getirilen ek fıkra konu hakkında süregelen tartışmalara son verecek ve bozmadan sonra ıslah meselesini açıklığa kavuşturacak niteliktedir. |
Bu bültenimiz kapsamında ıslah müessesesine ilişkin getirilen bu önemli değişikliğe odaklanacağız. |
Islah nedir? |
Tarafların iddia ve savunmaları ile bunların dayanağı olan olguların ileri sürebilmesinin belirli bir yargılama evresi ile sınırlandırılarak yargılama sürecinin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi adına getirilen iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağının iki istisnası bulunmaktadır. Bunlardan biri karşı tarafın kabulü iken diğeri ise ıslah müessesesidir. |
Islah yargılama sırasında taraflardan birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen değiştirmesi işlemidir. Islah, davayı değiştiren, bir başka deyişle iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağını bertaraf eden bir imkân olup taraflar için yargılamada son derece önemli bir işlev görmektedir. |
Islah, mahkemeye yöneltilen tek taraflı ve açık bir irade beyanı olduğundan yasal şartlar yerine getirildiği takdirde karşı tarafın ya da mahkemenin kabulüne bağlı değildir. Örneğin taraflar ıslah ile karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın dava değerini arttırabilir ya da talep sonucunu tümden değiştirebilir. |
Islah ne zamana kadar yapılabilir? Yeni düzenleme ıslahın zamanına dair ne değişiklik getirmiştir? |
Yürürlüğe girmesiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nu (“HUMK”) mülga eden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 177. Maddesinin 1. Fıkrası ıslahın tahkikatın sona ermesine kadar yapılabileceğini düzenlemektedir. |
Ancak bu düzenleme HUMK’un ıslaha ilişkin hükümleri ile aynı doğrultuda olup 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmeden önce tartışmalı olan ve 04.02.1948 tarihli, 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile giderildiği düşünülen “bozmadan sonra ıslah yapılabilir mi?” sorusunu aydınlığa kavuşturmamıştır. |
Bu nedenle tahkikat sona erinceye kadar ıslah yapılabileceği düzenlemesinin karşısında İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun bozmadan sonra ıslahı yasaklayan 04.02.1948 tarihli kararı hakkındaki tartışmalar ve görüş ayrılıkları 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra da son bulmamıştır. Konu hakkında Yargıtay Hukuk Daireleri kararları arasında yorum farklılıkları oluşması neticesinde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’ndan (“YİBGK”) daireler arasındaki bu görüş aykırılıklarının içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesi talep edilmiştir. Bahse konu talep üzerine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu tarafından verilen 06.05.2016 tarihli, 2015/1 E. ve 2016/1 K. sayılı kararda oyçokluğu ile “bozma kararı sonrasında ıslah yapılamayacağı ve 04.02.1948 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesinin gerekmediği” kanaatine varılırken oy çokluğu ile alınan kararın karşı oylarında 1948 tarihli İBK’nın neden değişmesi gerektiğine yönelik birçok hukuki yorum yapılmıştır. |
Karşı oylarda genel itibariyle hak arama özgürlüğü ile bir hakkın elde edilmesini kolaylaştırma ilkeleri doğrultusunda net bir uygulamaya kavuşmak gerekliliği, 1948 tarihli İBK’nın hak arama özgürlüğü ile mahkemeye erişim haklarını zedelediği, kanun koyucunun gerek eski gerekse 6100 sayılı HMK’da bozma kararından sonra ıslahın mümkün olmadığına ilişkin bir düzenleme yapabilecekken yapmadığı, henüz esasa geçilmeden verilen usul hukuka ilişkin bir bozma kararının taraflara tanınan ıslah hakkını daha doğmadan ortadan kaldırdığı, 6100 sayılı HMK hükümlerine göre esasa girilmeden verilen usule ilişkin kararlarda tahkikatın bozmadan sonra başlayacağının ve esasa ilişkin kararlarda bozmaya uyulması ile tahkikatın tekrar başlayacağının düzenlendiği şeklindeki gerekçelerle 1948 tarihli İBK’nın değiştirilmesi gerektiği savunulmuştur. |
Görüldüğü üzere bozmadan sonra ıslah yapılmasına imkân olup olmadığı hususu hukukumuzda uzun yıllardır süregelen bir tartışma konusu olup konu hakkında 7251 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler evvelinde bir görüş birliğine varılamamıştır. |
28.07.2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanun ile HMK’nın 177. Maddesine getirilen ek fıkra ise bu anlamda çığır açacak ve onlarca yıldır devam etmekte olan tüm bu belirsizliğe son verecek nitelikte bir düzenlemedir. |
7251 Sayılı Kanun ile HMK 177. Maddesi’ne getirilen 2. Fıkra düzenlemesi uyarınca “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması hâlinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” |
Böylelikle kanun koyucu konu hakkındaki farklı görüş ve uygulamalara son vererek bozma ve kaldırma kararlarından sonra dosyanın ilk derece mahkemesine döndüğünde tahkikata ilişkin bir işlem yapılıyor ise tahkikat bitinceye kadar ıslah yapılabileceğini net bir şekilde belirlemiş olmuştur. |
Bu nedenle HMK 177/2 maddesine getirilen “bozmadan sonra ıslah” hakkındaki ek ikinci fıkra düzenlemesi yeni HMK değişiklikleri arasında önemli yer bulmakta ve bu yönüyle uygulamadaki belirsizliği tamamen ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır. |
Diğer Haberler
-
16.10.2025
OSB Uygulama Yönetmeliğinde Önemli Değişiklik: Katılımcılara Ek Süre İmkânı
17 Ekim 2025 tarihli ve 33050 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan "Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" ile Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'ne Geçici Madde 13 eklenmiştir. Bu yeni düzenleme, yapı ruhsatı veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı almamış OSB katılımcılarına belirli şartlar altında ek süre tanınmasına olanak sağlamaktadır.
-
14.10.2025
Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulma Yükümlülüğünde Güncel Durum
1. GİRİŞ 20 Eylül 2025 tarihli ve 33023 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ("Değişiklik Tebliği") ile, 14 Şubat 2025 tarihli ve 32813 sayılı “İşletmenin Muhasebesiyle İlgili Olmayan Ticari Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulması Hakkında Tebliğ”e (“Tebliğ") önemli değişiklikler getirilmiştir.
-
24.9.2025
İşe İade Kararı Sonrası İşverenin Yapması Gereken Sgk İşlemleri
Kesinleşen işe iade kararını tebliğ alarak 10 iş günü içinde işe başlama iradesini işverene ileten işçiyi, İşveren işe başlatabileceği gibi işe başlatmayarak mahkeme kararında tespit edilen 4 aylık boşta geçen süre ücretinin yanı sıra işe başlatmama tazminatını da ödeyebilir. Görüldüğü üzere işverenin bu durumda iki seçimlik hakkı bulunmakla birlikte SGK nezdinde yapılacak işlemler her iki durumda da birbirinden farklıdır.
-
18.9.2025
Yargıtay İBK ile Rekabet Yasağına Aykırılık Davalarında Asliye Ticaret Mahkemelerinin Görevli Olduğuna Karar Verilmiştir
1. Giriş Rekabet etmeme borcu, işçinin işverene karşı olan sadakat borcunun bir türüdür. İşçi, iş sözleşmesinin devamı süresince işverenle rekabet etmemeyi sadakat borcu kapsamında üstlenmektedir. Bununla birlikte, Türk hukukunda iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin işverenle rekabet etmesini yasaklayan herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Fakat taraflar, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra işçinin işverene karşı rekabet etmemesini serbest iradeleri ile kararlaştırabilmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nun 444-447. maddeleri arasında da işçi ile işveren arasında kurulabilecek rekabet yasağı sözleşmesine ilişkin düzenlemeler ve sınırlamalar yer almaktadır.
-
15.9.2025
Transfer Ücreti: Hukuki Niteliği ve Uygulamadaki Yeri
1. Giriş Transfer ücreti, İş Kanunu'nda doğrudan tanımlanmış bir kavram olmayıp, uygulamadaki çerçevesi ve hukuki niteliği büyük ölçüde Yargıtay kararları ile şekillenmiştir. Özellikle rekabetin yoğun ve uzman iş gücünün sınırlı olduğu sektörlerde gündeme gelen bu uygulama, işverenlerin çalışan politikaları bakımından dikkatle ele alınması gereken bir ödeme türüdür.
-
4.9.2025
İş Gücü Piyasalarında Rekabet: Kaçınılması Gereken İnsan Kaynakları Uygulamaları
Piyasaların sağlıklı işleyişini temin etmek, rekabeti engelleyen uygulamaları tespit etmek ve ihlallere yönelik yaptırımlar uygulamakla görevli olan Rekabet Kurumu ("Kurum"), 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ("Kanun") uyarınca girdi ve çıktı piyasaları arasında ayrım gözetmeksizin çalışmalar yürütmektedir. İş gücü piyasaları, son dönemde teşebbüslerin girdi piyasalarında rekabet ettikleri başlıca alanlardan biri olarak öne çıkmış ve çeşitli ek dinamiklerin de etkisiyle, Kurum'un artan ölçüde odaklandığı bir piyasa haline gelmiştir. 21 Kasım 2024 tarihinde Kurum tarafından kabul edilen İş Gücü Piyasalarındaki Rekabet İhlallerine Yönelik Kılavuz ("Kılavuz"), iş gücü piyasalarında rekabet ihlallerinin önlenmesine ilişkin önemli bir rehber niteliği taşımaktadır. Bu bültende, Kılavuz ve Kurum bünyesinde görev yapan Rekabet Kurulu'nun ("Kurul") kararları ışığında (i) rekabet hukukunun işgücü piyasalarına uygulanmasıyla ilgili temel bilgi ve prensipler ve (ii) iş gücü piyasalarında rekabet ederken dikkat edilmesi gereken temel yasaklı uygulamalar ele alınacaktır.
-
28.8.2025
İşçinin Uzun Süre Boyunca Raporlu Olması İşverene İş Sözleşmesini Feshetme Hakkı Verir Mi?
İşçi-işveren ilişkilerinde, uzun süreli sağlık raporlarının iş sözleşmesinin akıbetini doğrudan etkilemesi hem çalışanlar hem de işverenler açısından kritik bir öneme sahiptir. Özellikle belirli bir süre boyunca devam eden kesintisiz rapor süreleri, İş Kanunu'nun 25/I-b bendinde, işverenin haklı ve derhal fesih imkanını ve işçiye sağlanacak hakları belirleyen özel bir düzenleme olarak mevzuatta yer almaktadır. Bu kapsamda, işverenin işçinin uzun süreli raporu sonrasında haklı nedenle fesih hakkını nasıl kullanabileceği ve bu sürecin yasal dayanakları ayrıntılı olarak incelenmelidir.
-
17.8.2025
SMS Doğrulama Kodları ve KVKK'nın 2025/1072 Sayılı İlke Kararı
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun 10 Haziran 2025 tarihli ve 2025/1072 sayılı İlke Kararı, ticari hayatta yaygın bir uygulama haline gelen SMS doğrulama kodları üzerinden kişisel veri işleme faaliyetlerine ilişkin önemli düzenlemeler getirmektedir. Bu karar, özellikle perakende satış ve hizmet sektörlerinde müşteri ilişkileri yönetiminde köklü değişiklikleri zorunlu kılmaktadır.
-
10.8.2025
Yenilenebilir Enerji Üretimi Şirketlerinde Birleşme Devralma İşlemleri
Son yıllarda Türkiye'de elektrik enerjisi piyasasında dikkat çeken gelişmeler, üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik yatırımlarla sınırlı kalmamakta, yenilenebilir enerji alanındaki şirketlere yapılan stratejik yatırımlar ve birleşme devralma işlemleriyle de gündeme geliyor.
-
30.7.2025
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi'nde Yıllık İzin ile Kıdem ve İhbar Tazminatı
Kısmi Süreli İş Sözleşmesi 4857 Sayılı İş Kanunu'nun 13. Maddesi'nde "İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir." şeklinde tanımlanmıştır.
-
29.7.2025
Emlak Vergisi Değerlerinin Tespitine İlişkin Kararlara Karşı Dava Yolu
a. Genel Olarak 2002 yılında 4751 sayılı Vergi Usul Kanunu, Emlâk Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun ile Emlak Vergisi Kanunu'nda yapılan değişiklikler akabinde emlak vergisi matrahının tespitinde beyan esası kaldırılmış ve idari makamlarca yapılacak takdir ve tespit usulüne geçilmiştir
-
27.7.2025
Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik Yayınlandı
Ticaret Bakanlığı ("Bakanlık") tarafından 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun' un 47/A ve 84' üncü maddelerine dayanılarak düzenlenen Doğrudan Satışlar Hakkında Yönetmelik ("Yönetmelik"), 08.08.2025 tarihli ve 32980 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
-
15.7.2025
Hükümlülük Ve Tutukluluk Nedeniyle İşverenin Fesih Hakkı Ve Hukuki Sonuçları
İşçi ve işveren arasındaki dengenin korunması esasına dayalı dinamik bir alan olan iş hukuku uygulamasında; işçinin iş görme edimini yerine getirememesi hali, özellikle de bu durumun hükümlülük veya tutukluluk gibi bireysel özgürlüğü kısıtlayıcı hallerden kaynaklanması, iş sözleşmesinin feshine ilişkin önemli hukuki sonuçlar doğurmaktadır.
-
13.7.2025
İş Kanunu'nda 14.07.2025 Tarihli Köklü Değişiklik: Turizm Sektöründe Esnek Hafta Tatili Dönemi Başladı!
14 Temmuz 2025'te Resmî Gazete'de yayımlanan 7553 sayılı "Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile , İş Kanunu ve diğer bazı kanunlarda önemli yenilikler getirilmiştir. Bu kapsamda; 14.07.2025 tarihi itibariyle İş Kanunu'nun hafta tatilini düzenleyen 46. Maddesine eklenen hükümle birlikte turizm sektörüne özel esnek hafta tatili uygulamasına geçildiği görülmektedir.
-
8.7.2025
İklim Kanunu Yürürlüğe Girdi
İklim değişikliği ile mücadelede sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum faaliyetleri ile planlama ve uygulama araçlarını, gelirleri, izin ve denetimi ve bunlara ilişkin yasal ve kurumsal çerçevenin usul ve esasları hakkında düzenlemeler içeren 7552 sayılı İklim Kanunu ("Kanun") 9 Temmuz 2025 tarih ve 32951 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. İşbu Kanun; genel ilke ve hedefleri kazuistik bir bakış açısıyla ortaya koymakta, ayrıntılı ve teknik düzenlemeleri ikincil mevzuata bırakmayı tercih etmektedir.