Enflasyon Karşısında Nafaka, Nafaka Artırımı ve Döviz Olarak Nafaka Ödenmesi Sorunu 29 Mayıs 2025
Boşanma davaları sonucunda hükümle hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakaları, genellikle belirli bir tutar üzerinden sabitlenmekte ve yıllar boyunca ya aynı tutarda kalmakta ya da mahkemece belirlenen oranlarda sınırlı şekilde artırılmaktadır. Yine aynı şekilde yargılama sürecince belirlenen tedbir nafakasında yargılamanın uzun sürmesi ve yüksek enflasyon nedeniyle zaman içinde nafakanın yetersiz hale gelmesine neden olmakta; bu da nafaka uygulamasının işlevselliğini önemli ölçüde engellemektedir.

Özellikle çocuklar lehine bağlanan iştirak nafakası kapsamında çocukların eğitim, sağlık ve temel ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda, artan özel okul ücretleri gibi giderler velayet sahibi nafaka alacaklısı eş açısından dezavantajlı bir durum yaratmaktadır. |
Nafakanın belirlenmesinden sonra geçen sürede tarafların mali durumlarında ve ihtiyaçlarında önemli değişiklikler yaşanması halinde ve bunun yanında, ülkemizde hızla artan enflasyon da dikkate alındığında, mevcut nafaka miktarının yeniden değerlendirilmesini gerektirebilir. |
NAFAKA ARTIRIM DAVASI |
Ekonomik koşulların değişmesi ve enflasyonun etkisiyle mevcut nafaka tutarlarının yetersiz kalması , amacına hizmet etmemesi durumunda, bu konunun yeniden yargıya taşınması , tekrar değerlendirilmesi için nafaka artırım davası açılmalıdır. Türk Medeni Kanunu'na göre, nafaka alacaklısı; ekonomik koşulların ağırlaştığı, enflasyonun yükseldiği ya da tarafların gelir durumunda değişiklik olduğu hallerde, mevcut nafakanın artırılması için dava açabilecektir. |
Mahkemeler, her bir nafaka artırım talebini davanın özelinde , dava tarihi itibariyle şartları dikkate alarak ayrı ayrı değerlendirir. Karar verilirken tarafların gelir durumları, geçim koşulları lehine nafaka bağlananın güncel ihtiyaçları ve güncel ekonomik veriler dikkate alınır. Hakkaniyete uygun bir artış yapılması temel prensiplerden biridir. İştirak nafakası yani çocuğun bakım ve eğitim giderlerini kapsayan nafaka türü söz konusu olduğunda ise, mahkeme karar verirken her zaman çocuğun üstün yararını gözetir. Bu kapsamda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre çocuğun yaş alması ile ihtiyaçlarının artması ve enflasyon sebebiyle paranın değerinin azalması gibi olayların hayatın olağan akışında gerçekleşmesi her zaman mümkün olup hakkaniyet ilkesi gereğince nafakanın uyarlanarak artırılması gerekmektedir. |
NAFAKANIN EURO OLARAK BELİRLENMESİ SORUNU |
Türk Hukuk sistemimizde kural nafakanın Türk Lirası (TL) cinsinden belirlenmesidir. Türk Medeni Kanunu ve yerleşik yargı içtihatlarına göre, nafaka ödemeleri TL ile yapılmaktadır. Bu uygulama Türk Borçlar Kanunu'nun 99. maddesinde yer alan "Konusu para olan borç, ülke parasıyla ödenir" hükmü kaynaklıdır. Nafaka alacağı bir para borcudur ve para borcu TÜRK LİRASI ile ödenir. Yargıtay içtihatları da bu yöndedir. Taraflar arası bir anlaşma yok ise kural nafakanın Türk Lirası ile ödenmesidir. |
Ancak bu kural mutlak olmayıp istinası vardır. Taraflar arasında yapılan yazılı bir anlaşma ya da boşanma protokolü kapsamında nafakanın yabancı para cinsinden ödeneceği kararlaştırılmışsa ve bu duruma mahkeme hükmünde de yer verilmişse, nafaka döviz cinsinden de belirlenebilir. Bu tür istisnai hallerde, mahkeme tarafların iradesine uygun olarak nafaka tutarını yabancı para birimi üzerinden takdir edebilir. Nafakanın TL üzerinden hüküm altına alınması; kararın icra edilebilirliği anlamında uygulama kolaylığı nedeniyle tercih edilmektedir. |
Yani kural nafakanın Türk Lirası Cinsinden Belirlenmesi olmasıdır. |
Kuralın istisnası tarafların açık mutabakatının bulunmasıdır. |
Her ne kadar nafakanın Türk Lirası (TL) cinsinden belirlenmesi kural olarak kabul edilmiş olsa da, istisnası mevcuttur. Taraflar arasında düzenlenen boşanma protokolünde nafaka miktarının belirli bir döviz cinsinden açıkça kararlaştırılmış olması ve bu hususun mahkeme kararında da yer almasıdır. |
Yargıtay, nafakanın döviz cinsinden belirlenmesi konusunda bazı içtihatlar geliştirmiştir. |
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2016/7517 K. 2016/9755 T. 22.06.2016: "davacının ve davalının ekonomik ve sosyal durumunun tam ve sağlıklı olarak araştırılarak saptanması, müşterek çocuğun eğitim giderlerinde artış olup olmadığı nafakanın son artırımına ilişkin dava dosyası da getirtilerek değerlendirilmesi; bunun yanında, nafakanın tarafların anlaşması ve mahkeme kararı ile yabancı para üzerinden ödenmesinin kararlaştırıldığı, bu itibarla artırımın da yabancı para üzerinden yapılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı da göz önünde bulundurularak; hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." |
Ancak konuyu iki taraflı düşündüğümüzde nafaka borçlusu içinde döviz kuru değişikliklerinden önemli ölçüde olumsuz etkilenmesi gündeme gelebilir. Yine bu gibi durumlarda nafaka borçlusu gelişen yeni durum karşısında dava açarak Nafakanın uyarlanmasını, adil bir rakam belirlenmesini mahkemeden talep edebilir. |
Kaynaklar: Boşanma Davalarında Nafaka Türleri ve Şartları, Toba Shukor, 2022-Türk Medeni Kanununda Tedbir Nafakası, Nur Zeynep Şen, 2023 |
Diğer Haberler
-
22.5.2025
Mazeret İzni Hakkı: Süreler, Uygulama Ve Değerlendirme
Mazeret İzninin Yasal Dayanağı ve Tanımı: İşçinin işgörme edimini yerine getirmesini engelleyecek ancak dürüstlük kuralı gereği çalışmasının kendisinden beklenemeyeceği bazı durumlarda işçinin mazeretli sayılması gerekmektedir. 6645 sayılı Kanun ile 2015 yılında getirilen düzenleme sonucu, işçilerin mazeret izni 4857 sayılı İş Kanunu'nun Ek Madde 2 hükmünde düzenlenmiştir.
-
19.5.2025
Arama Motorları Özelinde Unutulma Hakkı
Gün geçtikçe gelişen teknoloji ile, kişisel veriler dijital ortamda hızla kaydedilmekte ve uzun süreler boyunca saklanabilmektedir. Bu durum, bireylerin geçmişte yaşadıkları olumsuz olayların veya zamanla değişen fikirlerinin sürekli olarak erişilebilir olmasına neden olmaktadır. Özellikle arama motorları, bireylerin ad ve soyadı ile yapılan aramalarda çıkan sonuçları indeksleyerek kişisel verilerin geniş kitlelerce ulaşılabilir olmasını sağlamaktadır. Bu çerçevede "Unutulma Hakkı" bireylerin, dijital ortamda kendileriyle ilgili kişisel verilerin silinmesini ya da kişisel verilere erişimin kısıtlanmasını talep edebilme hakkı olarak öne çıkmaktadır.
-
15.5.2025
Türk Hukukunda Cezai Şart, Cezai Şartta İndirim ve Pratik Anlayışlar
Borçlar hukukunun temel kavramlarından biri olan "cezai şart", borçlunun edimini gereği gibi ifa etmemesi hâlinde, alacaklıya sağlanan önemli bir teminat işlevi görmektedir. Sözleşme serbestisi ilkesinin bir uzantısı olarak, taraflar borcun hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesi durumunda önceden belirlenmiş bir bedelin ödenmesini kararlaştırmak suretiyle hem ifayı teşvik etmekte hem de doğabilecek zararların ispat yükünü hafifletmektedir.
-
12.5.2025
ABD Gümrük Tarifeleri ve M&A İşlemlerine Etkisi Üzerine Değerlendirme
ABD Başkanı Donald Trump, yakın zamanda "ekonomik bağımsızlık bildirgesi" olarak bir açıklamada bulundu. Buna göre de, tüm ülkelere karşılık esasına dayalı bir gümrük tarifesi yürürlüğe girdi. Türkiye için bu ek vergi oranı %10 olarak, yani, asgari oranda belirlendi
-
11.2.2025
EPDK Kararı: Elektrik Piyasası Şirketlerine Yabancı Yatırımcıya Pay Devirlerinde Sermaye Artırım Yükümlülüğü
1. Mevcut Düzenleme Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ("EPDK" veya "Kurum") tarafından, elektrik piyasasında faaliyet gösteren şirketlerin sermayelerinde gerçekleşecek pay devirleri, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin ("Yönetmelik") 57. maddesinde düzenlenmektedir.
-
28.1.2025
Türk Rekabet Kurulu 2024 Yılı Birleşme Ve Devralma Görünüm Raporu Yayımlandı
Türk Rekabet Kurumu, Rekabet Kurulu tarafından 2024 yılında gerçekleştirilen birleşme, devralma ve özelleştirme işlemlerine ilişkin raporunu ("Rapor") 7 Ocak 2025 tarihinde yayımladı.
-
16.1.2025
Halka Arz Şartlarında Mali Eşikler 2025 Yılı İçin Güncellendi
2025 yılı için Halka arz işlemlerinde aranan mali sınırlar hem Sermaye Piyasası Kurulu ("SPK") hem de Borsa İstanbul ("BIST") tarafından güncellendi. İşte dikkat çekici yenilikler;
-
21.11.2024
Elektronik Ortamda Açık Artırma Suretiyle Satış Usulü ve 9. Yargı Paketiyle Getirilen Yeni Düzenlemelerin Hukuki Boyutu
9. Yargı Paketi kapsamında yapılan düzenlemelerle birlikte, elektronik ortamda haczedilen malların satışı, İcra ve İflas Kanunu'nun 111/b maddesi kapsamında yeni bir yasal çerçeveye oturtulmuştur. Haczedilen malların satış işlemleri, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) entegre bir elektronik satış portalında açık artırma suretiyle gerçekleştirilmektedir. Ancak yasadaki boşluklar nedeniyle satış işlemlerinin nasıl gerçekleştirileceğine dair net bir uygulama sergilenememekteydi. Kanun koyucular tarafından elektronik satışa yönelik 8. ve 9. Yargı Paketi'nde yasaya eklemeler yapılması ve oluşturulan düzenleme, gerek icra süreçlerinin hızlandırılması gerekse satış işlemlerinin daha güvenli ve şeffaf bir ortamda yapılması açısından önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.
-
14.11.2024
7531 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayımlandı
Kamuoyu nezdinde 9. Yargı Paketi olarak da bilinen 7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun1 ("Kanun"), 14.11.2024 tarih ve 32722 sayılı Resmî Gazete'de yayınlanmış olup 17 farklı kanunda önemli değişiklikler barındırmaktadır.
-
12.11.2024
Kira Sözleşmelerinde E-Devlet Dönemi Başladı!
Hazine ve Maliye Bakanlığı ("Bakanlık"), 2022 yılında yürürlüğe koyduğu 2023-2025 dönemini kapsayan Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı'nda ("Eylem Planı") tarafların karar alma süreçlerini desteklemek ve risk analizi çalışmalarını yürütmek üzere kira sözleşmelerinin e-Devlet kapısı üzerinden düzenlenmesini sağlayacaklarını duyurmuştu. Bu çalışmanın birinci aşaması 4 Kasım 2024 tarihi itibariyle e-Devlet kapısı üzerinden uygulamaya konulmuş olup ikinci aşamasının ise yıl sonunda uygulamaya konulacağı öngörülmektedir.
-
10.11.2024
Dijitalleşen Piyasalarda Yeni Dönem: Rekabet Kurumu'nun 2024-2028 Stratejik Planı Yayınlandı
Rekabet Kurumu ("Kurum"), dijitalleşmenin hızla dönüştürdüğü piyasa dinamiklerine uyum sağlamak ve rekabetçi bir ekonomik düzeni korumak amacıyla 2024-2028 Stratejik Planı'nı ("Stratejik Plan") yayınladı. Stratejik Plan, küresel rekabet ortamında yaşanan değişimlerin etkisiyle dijital piyasalarda oluşan yeni düzenlemeler ve gelişen teknolojiler ekseninde hazırlandı. Kurum, bu sayede piyasaların adil ve rekabetçi kalmasını sağlamayı hedefliyor. Ayrıca tüketici refahının artırılmasına odaklanılacağı açıkça belirtiliyor.
-
30.10.2024
Standart Sözleşme Bildirim Modülü Hakkında Kamuoyu Duyurusu Yayımlandı
Standart Sözleşme Bildirim Modülü Hakkında Kamuoyu Duyurusu 24.10.2024 tarihinde Kişisel Verileri Koruma Kurumu'nun ("Kurum") internet sitesinde yayımlanmıştır. Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun ("Kurul") 17.10.2024 tarihli ve 2024/1793 sayılı kararıyla, standart sözleşme bildirim süreçlerinin daha hızlı ve etkin bir biçimde yürütülebilmesi amacıyla "Standart Sözleşme Bildirim Modülü" (Modül) oluşturulmuş ve bildirimlerin Modül üzerinden internet ortamında da yürütülebilmesine karar verilmiştir.
-
27.10.2024
Araştırma Şirketlerine Uyarı; Önce Aydınlat Sonra Onay Al
Kişisel Verileri Koruma Kurumu'na ("Kurum") yapılan birden fazla şikâyet sonrası, Kurum "Araştırma Şirketlerinin İstatistiksel Araştırma Yapmak Amacıyla "Rastgele Numara Çevirme ile Telefon Mülakatı Yöntemi" Kullanarak Gerçekleştirdikleri Kişisel Veri İşleme Faaliyetleri" hakkında bir Kamuoyu Duyurusu ("Kamuoyu Duyurusu") yayımlamıştır.
-
20.10.2024
AB Veri Yasası
Dijitalleşmenin oldukça büyük bir hız kazandığı günümüzde, veri paylaşımı ve yönetimi tüm sektörler için hayati bir önem taşımaktadır. Bu bağlamda, Avrupa Birliği; veri paylaşımına ilişkin düzenlemeleri yeniden şekillendiren AB Veri Yasası'nı kabul etmiştir. Yasa, dijital cihazlar ve hizmetler tarafından üretilen verilerin daha geniş ölçekte kullanılmasını amaçlarken, adil bir veri ekonomisi için yeni kurallar getirmektedir.
-
1.10.2024
2023/1115 Sayılı Ormansızlaşmanın Önlenmesine ilişkin Yönetmelik ve Avrupa Birliği'ne Ürün İhraç Eden Şirketlerin Dikkat Etmesi Gereken Kurallar
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü verilerine göre 1990 ile 2020 yılları arasındaki 30 yıllık dönemde dünya ormanlarının 178 milyon azaldığı tespit edilmiştir. Ormansızlaşmanın en büyük sebeplerinden biri ise tarım ürünlerin üretimi ve hayvancılık faaliyetleri için tarım arazilerinin genişletilmesidir. Avrupa Birliği, ormansızlaşmanın önlenmesi ve ormanların bozulmasının önlenmesi için 29 Haziran 2023 tarihinde 2023/1115 Sayılı Ormansızlaşmanın Önlenmesi Yönetmeliği'ni Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nde yayımlamıştır.